HIV’le yaşamaktan HIV’le yaşlanmaya: Ayrımcılığa hayır!

HIV’le yaşamaktan HIV’le yaşlanmaya: Ayrımcılığa hayır!

28/09/2020 | 17 Mayıs

17 Mayıs’ın “HIV ve LGBTİ+ Yaşlılar” eğitiminde HIV’le yaşlanmak, yaşlılık ve hak ihlalleri konuşuldu.

HIV’le yaşamaktan HIV’le yaşlanmaya: Ayrımcılığa hayır! - 17 Mayıs


17 Mayıs Derneği’nin “HIV ve LGBTİ+ Yaşlılar” çevrimiçi eğitimi bugün (28 Eylül) yapıldı. Farklı mesleklerden 40’a yakın kişinin katıldığı eğitim, derneğin “Yaşlı LGBTİ+’lar” projesi kapsamındaki bir dizi etkinliğinin ilki.

 

Eşitlik meseleleri: HIV’le yaşayan yaşlı LGBTİ+’lar

 

Etkinlikte ilk olarak 17 Mayıs Derneği’nden proje koordinatörü Özge Gökpınar 17 Mayıs Derneği ve 40+ LGBTİ+ Çalışma Grubunun çalışmaları, dünyadan iyi örnekler, Türkiye'de yapılan çalışmalar, LGBTİ+ yaşlıların sorunları ve çözüm önerileri, HIV’le yaşayan kişilerin ve yaşlı LGBTİ+’ların Türkiye’deki yasal mevzuat kapsamındaki temel hakları ve Türkiye'deki test merkezlerinin bilgilerini aktardı.

 

17 Mayıs Derneği’nin, HIV/AIDS çalışmaları kapsamındaki ilk faaliyetinin, Eylül 2019’da Almanya Berlin’de yapılan EUROPACH projesinin “Yaşam Siyaseti: HIV/AIDS Aktivizminin Geçmişini Yarınlarda Hatırlamak” konferansına katılmak olduğunu hatırlatan Gökpınar, “Dernek olarak, Kaos GL’nin “HIV ve Ayrımcılık Karşıtı Paydaş Çalıştayı”na da katıldık. Bu iki etkinlik sonrası HIV’in sadece bir sağlık hakkı kapsamında değil eşit yurttaşlık meselesi olarak ele alınması konusuna eğilmeye karar verdik” dedi.

 

Gökpınar, yaşlı LGBTİ+’ların durumuna ilişkin araştırmalarından da bahsederek, “Bu araştırmada bir dizi sorunla karşılaştık. Yaşlı LGBTİ+’ların cinselliklerinin yok sayılması sağlık hizmetlerine erişimde sorunlara yol açıyor. Mevcut durumda var olan sağlık sisteminde ayrımcılığı en aza indirgemek için çalışmalar yapılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 

Gökpınar, yaşlı bakım evlerinde HIV’le yaşamanın ayrımcı bir şekilde bakımevlerinde kalmanın önüne engel olarak koyulduğunu da vurgulayarak şöyle devam etti:

 

“Çok açık bir şekilde ayrımcılık anlamına gelse de maalesef HIV’le yaşamak bakım hizmetlerine erişimin önünde engel olarak sunuluyor. Bu çok temel bir insan hakkı ihlalidir.”

 

“HIV’le yaşayanların yarısı tedaviye erişemiyor”

 

Gökpınar’ın ardından 17 Mayıs ve Kaos GL’nin önümüzdeki günlerde yayınlanacak HIV’le yaşayan LGBTİ+’ların insan hakları raporunu da hazırlayan HIV aktivisti Defne Güzel, sunum yaptı. Güzel, HIV’in dünü bugününü, seyrini, Türkiye’deki durumu, HIV ve yaşlı LGBTİ+’ların kesişimselliğini, yaşanılan sorunları, alandaki aktivizm ve yapılan çalışmaları aktardı.

 

Güzel, HIV alanında tedavi çalışmalarının HIV ve LGBTİ+ aktivistlerinin çabaları sonucunda başladığını hatırlattı. HIV alanında tedaviye dair çalışmaların çok ilerlediğini de söyleyen Güzel, “Ancak buna rağmen şu an dünyada HIV’le yaşayan kişilerin yarısı tedaviye erişemiyor” dedi.

 

Tedaviye erişebilen kişilerin antiretroviral ilaçlar sayesinde “herkes kadar sağlıklı” yaşayabildiğini vurgulayan Güzel sözlerine şöyle devam etti:

 

“Bir yandan bu ilaçlar sayesinde Belirlenemeyen=Bulaştırılamayan diye bir durum da var. Yani viral yükü belirlenemeyen düzeye düşen kişilerin HIV’i aktarması mümkün olmuyor. Haliyle ücretsiz bir şekilde tedaviye erişebilmek hem HIV’le yaşayan kişilerin sağlıkları hem de HIV’in aktarımını önlemek açısından önem taşıyor. Türkiye’de ilaca erişim sağlık sigortası kapsamında olsa da; özellikle ‘kayıtsız’ denilen göçmenler açısından ilaçlara erişimlerde ciddi sorunlar yaşanıyor.”

 

Güzel, HIV ve AIDS’in bir korkutma aracı olarak kullanıldığını belirterek, HIV’le yaşayan kişilerin geçmişten bugüne ayrımcılığa maruz bırakıldığını söyledi ve ekledi:

 

“HIV’le yaşayanlar izole ediliyor, damgalanıyor, HIV kirli bir şey olarak görülüyor ve steril bir toplum yaratma arzusu içerisinde toplumun dışına itiliyor. Bilimsel gelişmeler bilerek ve isteyerek yok sayılıyor. HIV bir kriz değil ancak HIV’le yaşayanlar toplumsal bir krizin ortasında. Bugün HIV’le yaşayanların tedaviye olduğu kadar toplumsal desteğe de ihtiyacı var. İstedikleri zaman açılabilecekleri güvenli alanları kurmak, bir yandan da sıklıkla karşılaştığımız mahremiyet ihlallerinin önüne geçecek düzenekleri kurmak gerekiyor.”

 

HIV’le yaşlanmak

 

Güzel, “HIV’le yaşamaktan HIV’le yaşlanmayı konuşmaya geçiyoruz” diyerek; HIV’le yaşayan kişilerin yaşlandıklarında yeni ayrımcılık biçimleri ile de karşılaştıklarını söyledi:

 

“Dünyada da artık HIV’le yaşamaktan HIV’le yaşlanmaya geçiyoruz. Huzurevlerinde yönetmelik gereği HIV’le yaşayan kişiler kalamıyor. Bir yandan LGBTİ+’lar açısından cis-hetero aile düzeni içerisinde yer almadıkları için yaşlandıklarında evde bakım hizmetine erişmekten de zorlandıklarını biliyoruz. Maddi sıkıntılar, aile temelli sosyal hizmet ve bakım hizmeti anlayışı sebebiyle HIV’le yaşayan LGBTİ+ yaşlılar bakım hizmetlerine erişemiyor. Bir yandan da yalnızlık ve yalnızlaştırılma gibi bir sorun var.”

 

“HIV’le yaşadığımızı ayrımcılık hatırlatıyor”

 

Defne Güzel son olarak, 17 Mayıs ve Kaos GL Derneklerinin devam eden HIV’le yaşayan LGBTİ+’ların İnsan Hakları araştırmasını aktardı. Araştırmacısı olduğu projenin sürecini aktaran Güzel, niteliksel bir çalışma yürüttüklerini söyledi. HIV’le yaşan on LGBTİ+ kişi ile derinlemesine mülakatlar yaptıklarını hatırlatan Güzel, “Katılımcıların maruz bırakıldıkları hak ihlallerini ve bunun yanı sıra kendi hikayelerini anlatabilecekleri bir araştırma yöntemi tercih ettik” dedi.

 

Güzel, raporun yakın zamanda yayınlanacağını da söyleyerek ana bulguları şöyle özetledi:

 

“Katılımcılarımızın mahremiyetlerini de koruyarak onlarla yaptığımız görüşmelerde HIV’le yaşayan LGBTİ+’ların kendilerini ve yaşadıkları insan hakları ihlallerini anlatabilecekleri, bildirebilecekleri mekanizmaların eksikliğini tespit ettik.

 

“Diğer yandan yaşanılan insan hakları ihlallerini ihlal olarak algılama noktasında da ciddi eksiklikler bulunuyor.

 

“HIV’le yaşayan LGBTİ+’ların hem HIV örgütleri hem de LGBTİ+ örgütlerine dönük eleştirileri de oldu. Kendilerinin temsil edilmesi ve sorunlarının gündemleştirilmesi konusunda sorunlar olduğunu ilettiler.

 

“Sağlık hakkına erişimde ayrımcılık öne çıkan bir konu. Burada hem HIV statüsü hem de cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık sıklıkla yaşanıyor. Sağlık hizmetine erişimden önce doldurulan formlar, tanı aldıktan sonra cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık, kötü muamele bize anlatılan konular arasındaydı. HIV’le yaşayan kişiler ek rahatsızlıkları dolayısıyla sağlık hizmeti almak istediklerinde de ayrımcılıkla karşılaşıyor.

 

“Son olarak katılımcılarımızın büyük bir bölümü gündelik hayatlarında HIV’le yaşadıklarını unuttuklarını ancak çoğu zaman ayrımcılıkla kendilerine hatırlatıldığını iletti.”

Lütfen girdiğiniz bilgileri kontrol edip ve tekrar deneyin.
Talebiniz Başarıyla İletildi! En kısa sürede iletişime geçilecektir.