Psikolojik Destek Ağı Sürekli Eğitim 2: Cinselliğe Yaklaşım ve Boyutları

Psikolojik Destek Ağı Sürekli Eğitim 2: Cinselliğe Yaklaşım ve Boyutları

14/07/2021 | 17 Mayıs

Psikolojik Destek Ağı’nın 2. sürekli eğitimi “Cinselliğe Yaklaşım ve Boyutları” başlığıyla 12 Temmuz akşamı gerçekleştirildi.

Psikolojik Destek Ağı Sürekli Eğitim 2: Cinselliğe Yaklaşım ve Boyutları - 17 Mayıs

Eğitim 12 Temmuz 2021 tarihinde TAPV’den Zeynep Kayacan ve Nurşen Kanbur ile gerçekleştirildi. Toplamda 12 katılımcı vardı.


Eğitimin başında duygu durum yoklaması alındı, grup sözleşmesi oluşturuldu ve eğitimden beklentiler konuşuldu. Temelde bu konuşma alanın olmasının yeterliliği, cis ve hetero merkezli bir cinsellikten uzak çeşitlilik temelli bir cinselliğin konuşulması ve uzmanların kendi cinselliklerini ve cinselliğe yaklaşımlarını konuşabilecekleri bir ortam olması gibi beklentiler duyuldu.


Sonrasında cinselliği dair farklı tanımlamalar ve tarifler duyuldu. “üremeye ve haz almaya yönelik davranışlar bütünü” olarak tanımlanan cinsellik rıza, ihtiyaç ve haz gibi kavramlarla ilişkilendirildi. Baskın söylemde “üreme” kısmının daha sık ifade edildiği ve “haz” kısmının arka planda bırakılabildiği konuşuldu.


Milyonlarca insanın milyonlarca çeşitli hazza işaret ettiği vurgulanarak penetrasyon ve heteroseksüalite odaklı değil “haz” odaklı cinselliği konuşmanın öneminden bahsedildi. Öpüşme, dokunma, düşünme ve çeşitli başka yollarla haz alınabileceği hatırlatıldı.


Cinselliği konuşup konuşamadığımız bir diğer bir tartışma konusu oldu. Toplum ve aile içerisinde cinselliği daha zor konuşabildiğimiz, bununla birlikte arkadaşlarla ve partnerlerle daha rahat konuşabildiğimiz ifade edildi katılımcılar tarafından. Bununla birlikte toplumun da aslında cinselliği çeşitli yollarla sürekli olarak konuştuğu vurgulandı: Üreme, ayıplama, espri/şaka malzemesi etme gibi. Heteroseksüel cinselliğinin daha çok konuşulduğu, çeşitli cinsiyetler arasında da cinselliğin nasıl ve ne miktarda konuşulduğu noktasında bir eşitsizlik olabildiği ifade edildi. 


Aile özelinde cinselliği güvenli bir ortamda konuşmamanın olumsuz sonuçlarına değinildi: yanlış kaynaklara gitmek, kırıcı/örseleyici söylemlere maruz kalmak, kendi bedeninden utanmak, cinsellikle ilişkili şeylerin korku unsuru olarak kullanılması, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların bir tehdit aracı haline gelmesi vb.


Partnerle iletişimde cinselliği konuşabilip konuşamamanın ilişkiyi etkileyebileceği belirtildi. Partnerliklerde açıkça konuşamamanın rıza inşası ve manipülasyona alan açabileceği hatırlatıldı. Manipüle edildiğinde/rıza inşa edildiğinde olumsuz benlik algısı, şüphe, hayal kırıklığı, şok, suçluluk, pişmanlık gibi sonuçların doğabileceği konuşuldu. Bununla birlikte ne istediğinim bilmenin her zaman kolay olmadığı ve rıza için alan açmanın ne kadar önemli olduğu belirtildi.


Eğitimin ikinci oturumunda Cinsellik ve ilişkili olduğu 4 boyut üzerine konuşuldu.


“Cinsellik yaşanırken bedenin hangi bölümleri kullanılıyor? Beden nasıl devreye giriyor?”


Cinsellik ve beden boyutunda en çok kullanımda olan kısmın beden olabileceği, bedenin ve hazzın bütünselliği, duyguların ve hislerin de bedende var olması, bedenin bazı kısımlarının cinselliğin dışında tutulması ve bu kısımlara dair hissedilen rahatsızlık, bu kısımlarda soğuma üzerine konuşuldu. Beden boyutunda sadece penis veya vajinanın olmadığı, en önemli cinsel organın beyin ve en büyük cinsel organın deri olduğu belirtildi. Çoğunluğun söyleminde intersex, yaşlı, engelli bedenlerin dışarıda bırakılmaya çalışıldığı, “üremeye yönelik uygun bedenlerin” öne çıkarılmaya çalışıldığı ifade edildi.


“Cinsellik yaşanırken hissedilen duygular nedir?”


Cinsellik ve duygu boyutunda arzulanmak/arzulamak, güven duygusu ve rıza ilişkisi üzerine konuşuldu. Cinsellik yaşanırken rahatlama, gevşeme, huzur, merak gibi duygularla beraber tüm duygu spektrumunun deneyimlenebileceği belirtildi. Bununla birlikte bazen duyguların karmaşık olabileceği, cinsellik esnasında iyi hissettiren bir şeyin daha sonrasında pişmanlık hissettirebileceği katılımcılar tarafından paylaşıldı. Buradan hareketle “duygularımıza güvenemeyecek miyiz?” sorusu üzerine konuşuldu. 


“Cinsel davranışlar nedir?”


Cinsellik ve davranış boyutunda sınırlı sayıda davranış belirtmenin imkansızlığı katılımcılar tarafından ifade edildi. Cinsellikteki davranışların sonu olmadığı, binlerce varyasyonunun olabileceği ve ihtimallerin sonsuz olduğu belirtildi. Penetrasyon ve boşalma odaklı olmayan bir cinselliğin artıları konuşuldu. Her davranışın ve her öznenin davranışının biricik olduğu katılımcılar tarafından belirtildi. 


“Cinselliği tanımlarken/deneyimlerken içinde yaşadığımız toplum nasıl etkiliyor?”


Cinsellik ve toplum boyutunda cisseksizm ve heteroseksizm, bekaret ve ilişkili toplumsal pratikler, evlenmeden cinselliğin ayıplanması ve performans kaygısı gibi toplumsal yapıyla ilintili bu kavramların cinsellik üzerindeki olumsuz etkileri ifade edildi. Cinselliğin tabu kılınması ve bastırılmasının suçluluk duygusuyla ilişkili olabileceği belirtildi. “Norm” olandan “sapan” cinsellik ve bunun kişiler için şiddette dönüşmesi hakkında konuşuldu. Toplumun fetiş ve fantezilerle olan ilişkisi hakkında tartışıldı.


Cinsellik üzerine bir sonraki eğitim “Güvenli Cinsellik & Değerler ve Danışana Yansıyanlar” başlığı ile yapılacak.


Lütfen girdiğiniz bilgileri kontrol edip ve tekrar deneyin.
Talebiniz Başarıyla İletildi! En kısa sürede iletişime geçilecektir.